Değerli okuyucular şimdi sizden ricamız aşağıdaki satırları okumadan önce tavsiye edeceğimiz şarkıyı açıp ardından sizin için bugün yaptığımız gözlemlere bir göz atmanız.
Dün gecenin tüm keyfi ile çektiğimiz güzel bir uykunun ardından, Ali Hoca'nın ailesi ile birlikte yaptığımız enfes kahvaltı güne zinde başlamamızı sağladı.. Etrafımızda kekik, şeftali,nar, biberiye, kiraz , gül vs.. tüm bunlar ile yeni güne başlamak ve yeni serüvenlere doğru yola çıkacak olmak motivasyonumuza ve enerjimize bomba etkisiyle katkı sağladı
Yeryüzünde güzellik yarışmalarının ilkinin yapıldığı yeri merak ediyor musunuz? Okuyun o zaman...!
*********
İDA’DA DÜNYANIN İLK GÜZELLİK KRALİÇESİ SEÇİMİ
Kral Priamos’un bir kuşkuyla
dağda ölüme terk ettiği oğlu Paris bir ana ayı yavrusu tarafından
emzirilerek kurtarılır. Paris büyüyünce yakışıklı ve yaman bir delikanli
olur. Bir gün, her biri güzeller güzeli olan tanrıçalar HERA, ATHENA ,
APHRODITE arasinda kimin en güzel olduğu konusunda kavga çıkar. Kavgayı
çözümlemek üzere Zeus Paris’i görevlendirir. Paris birbirinden güzel üç
kadın arasından seçimi nasil yapip, elmayi kime vereceğini düşünürken,
belkide dünyanin ilk rüşvetlerinden biri devreye girer. Tanriça Hera
Asya ve Avrupa Kralliğini, Tanriça Athena ise savaşta dünyanin en büyük
yiğidi olmayi ve insanüstü bir akıl vaad ederler. Tanriça Aprodite
ise, “Benden sana en güzel kadının sevgisi “ der. Paris Kralliği ve
kahramanlığı bir kenara itip sevgiyi seçer ve Aprodit’e uzatır elmayi.
Böylece dünyanin ilk güzellik kraliçesi seçimi sonuçlanmış olur.
******
Çok ilginç değil mi.. işte biz de tüm bunları daha detaylı öğrenmek adına yollara koyulduk sabah saatlerinde;saatler 11.15'i gösteriyor..
Kazdağlarının kuzey yamacında bulunan ve cennet olarak anılan bu yer bizim de merakımızı uyandırdı. Çünkü , şimdiye kadar duymadığımız bu gizemli yeri gitgide daha çok görmek ister olduk. Kazdağları , sizin de bildiğiniz üzere, ülkemizin en temiz havasına sahip yerleirnden biri, hatta belki de en önde geleni...
Güney kısmını herkes az çok duymuş ya da biliyordur ama biz bu sefer gizli güzelliklerin peşinde olarak Ayazma'yı tanımak istedik. Önderimiz Ali hoca ve biz takipte..
Yola çıktık, yola çıkmakla beraber Ali Hoca bize başladı anlatmaya. Dün bahsettiği , ve Türkmenler için sonsuzluğu simgeleyen selvi ağaçlarını gündüz gözüyle gördük.
Bayramiç'in %60ı çam ormanı ve Ali Hoca'nın deyimi ile " bizde ot bitmeyen yer olmaz hacı"
Yola çıkarken gideceğimiz yerde keyifli bir piknik yapabilmek için yiyecek içeceklerimizi de aldık Bayramiç merkezden...
Yol kenarından da aldıklarımız oldu. Mesela Bayramiç Beyazı olarak da adlandırılan tüysüz şeftalisi. Patentinin de alındığını söyledi Ali hoca.. Gerçi ilk bakıldığında eriğe benzese de, lezzet olarak pek bir başarılı..
Ve Kaz dağlarının
eteklerine gelirken de, Bayramiç Barajını da görmüş olduk. Görüntü pek
bir etkileyici. Balık tutmayı sevenler için, burada balık bol.. Ancak
sadece olta balıkçılığı serbest.
12.20
gibi alabalık çiftliğine geldik. Buz gibi akan suların üzerine
kurulmuş, Alabalık üretim tesisinden alabalıklarımızı da aldık...
enfes ve tamamen doğal meyveler
bayramiç barajı ( ya da biz :)
alabalıkları seçiyoruz
turuncu gül...
Ayazma yolları, Kazdağı etekleri
buraya has üzümlerden, Karasakız...
Sonra vardık hedefimize.. Girişte çok makul bir ücret ile girdik ve dolaşmadan önce hemen güzel bir yer seçtik. Sonra dolaşmaya çıktı. Ama şunu söylemek zorundayız.. İlk bakışta aşk!! işte bu oldu. Muhteşem güzellikte bir yer.. Yok böyle bir yer.. Şahsen ben ( dinçer ) soğuk su çok gördüm, orman çok gördüm, yazın serinlik çok gördüm, piknik yeri çok gördüm, ama bunların hepsi ve hatta daha fazlasını hiç bu kadar beraber görmemiştim...
Devamını fotoğraflarla anlatmakta fayda var, çünkü bu sıcak havada, gezerken, su yolundan gelen soğuk esintiyi hissettiğimizde Ali Hocanın yöre şivesiyle söylediği bir lafı çoğu şeyi özetledi
" Hacı, bunu fotoğrafta yansıtaman!!"
ve bir de " Ayazma, geri kalan herşey için master card."
İlk güzellik yarışması burası çok güzel bir yer diye mi burada yapıldı yahut ilk yarışma burada yapıldığı için mi burası bu kadar güzel bilinmez lakin bilinen tek bir şey var ki Ayazma' yı görmeden hayatta hep birşeyler eksiktir.
Burası da daha önceden uğradığımız yerler gibi pek bilindik değil ama burayı Eyvah Eyvah 2' den hatırlayanlar da olabilir aranızda. ''Ata Demirer ve arkadaşları sevgilisine asıldığını düşündükleri doktoru içip içip kendinden geçirmek için buraya getirmişlerdi.'' Hani yeşillerin içinde durmaksızın şırıl şırıl akan bir suyun kenarına kurmuşlardı ya çilingir sofrasını, işte o sofraya misafir olduk bugün biz de.
Velhasıl, Ayazma için kelimeler kifayetsiz kelimeler yetersiz siz en iyisi fotoğraflarımıza bir göz atın ardından gidin bi görün bize hak vereceksiniz.
Ali Hocamın takibindeyiz....
Dağın içinden çıkan sular çok lezzetli ama çoook soğuk
Çok ama çok soğuk suda en uzun süre kalabilme yarışması yaptık...
1.Akın 2. Ali Hoca 3. Dinçer.. ( Akın 1dk'yı geçti )
Sizlere en iyiyi verebilme adına heryere girdik çıktık :)
Kaz dağlarındaki çam ormanlarından bir görüntü...
Onlarca su kaynağından biri.. Muhteşem...
muhteşem görüntüler...
gürül gürül doğal sular...
içme suyumuzu almak adına suyun kaynağına gidiyoruz..
doğal sudan el yüz yıkamaca ve kana kana içmece
Ali Hoca önde biz takipte.. Devam...
ve şimdi piknik resimlerii..
birazdan göreceğini tüm resimler tamamen hayal ürünüydü ama gittik gördük. bildiğin cennet bahçesindeyiz...
alabalıkları itina ile seçtik
Ellerimizle temizledik....
Balıklar mutluluğun şarkısını söylüyor gibiler.. "laalla lallalaaaaa"
Masamızın altından geçen suda yıkadığımız bardaklarımız. Su o kadar soğuk ki hemen buğulandılar...
Mangal ustamız Ali Hoca..
Şov başlasın :)
HUZUR & KEYİF
Lezzet :))
( bu arada balık da kuzu şiş de
on üzerinden on aldı)
Serinlemek istediğimizde çare masamızın yanında :)
Dönüş yolculuğundayız, yine doğa yine güzellik...
Akın Bey protokol koltuğunda
Dönünce değişik bir etkinlik daha yaptık... Atıcılık :)
Askere gidecek olan Akın'ı bu sürece hazırlıyoruz. İlk denemelere oranla gayet başarılı :)
Ve günün sonu... Muhteşem bir gündü.. İnanılmaz bir yerdi Ayazma. Kesinlikle gidip görülmeleli... en bonus yer oldu diyebiliriz. Yolculuğumuza başlarken adını bile duymadığımız bu yer şimdi bizim için en unutulmaz yerler arasında..
Şu an Ali Hoca'nın köyündeki evindeyiz. Çay içiyor muhabbet ediyoruz. Bugün de burda kalıp yarın yine güzel yerler keşfedeceğiz ama Ayazma'nın önüne geçebilecek yer var mı ? zor gibi duruyor .
Süreçte bize destek olan Ali Hoca'ya ve ailesine de sonsuz teşekkürler ediyoruz..
Keyifle DD
Akin ve Dinçer gibi misafirin olsun gezecek yer bulursun. Agalar yine beklerim, her zaman beklerim. Hayirli yolculuklar. Ayrica ada sarabi icinde tesekkurler
YanıtlaSil