8 Temmuz 2012 Pazar

Kalimera Bozcaada

Nasıl anlatsam, nereden başlasam, BOZCA ADA

duygu, biraz duygu,, bütün isteğim buydu.... Aslında bu şarkı bilirsiniz Bodrum içindir ama duygu his ve nasıl anlatılacağını bilemediğin yer olunca aklımıza artık BOZCAADAYI getirdi..

En iyisimi eeeeen başından başlamalı bugünün.. Sabah  saat: 08.05 . uyanma saati.. eee 10daki vapura yetişmemiz gerekiyordu nasıl olsa Bozcaada için... İtiraf etmek gerekirse, bir önceki günün yorgunluğunu da düşündüğümüzde, uyanmak pek de kolay olmadı. 1 Nolu odamızda uykuyu yatakta sere serpe bırkıp çıktık.



saat 8.24 ve 2. gün resmen başladı . Hedef bozcaada ve biz yoldayız... Fonda da yeni türkü söylüyor " Delilerden sen anlarsın konuş onlarla...."  yeni türkü- deliler

 Unutmadan şunu da söyleyelim, bir anektottur... Dinçer'in Bedirhan Gökçe gibi çıkan ses tonuyla Güne şiirsel bir hava kattı.

8.50 civarında hedefimize giderken, yol kenarında gördüğümüz eşek karışımı tahta at bizi gülümsetti. Ayrıca vapura yetişme telaşımız olmasa yol kenarında bir çok durup çay içilecek, kahvaltı yapılacak köy kahveleri vardı. İçimizde kaldı maalesef

Saat 9: Bozcada yolunda ilerlemeye devam ediyoruz. Yol boyunca yeni biçilmiş buğday tarlaları, yemyeşil ve gümüş zeytin ağaçları, yel değirmenleri ve meyve-sebze dolu bahçeler bize selam çakmakta. Ayrıca "Eyvah Eyvah ve Ata Demirer'e ev sahipliği yapan Geyikli'nin komşusu olan,Üveyik, Mahmutbey gibi köylerden de geçtik. Bembeyaz evler, dümdüz tarlalarıyla ve etrafındaki yeşil alanlarla panoromik bir görüntü çıktı karşımıza...




  10 oldu saat ve biz artık Geyiklideki , Bozcada feribotundayız. Arabayı Geyiklideki bir otoparka çektik ve yay bindik. bu şekilde hem bozcaada'nın her yerini adım adım gezme şansımız oldu hem de yüksek olan geçiş fiyatını vermiş olmadık ) Sabah kahvaltımızı tost- çay çiftiyle yaptık. Fena da sayılmazdı..  Söylemeden geçmeyelim, feribota binerken gördüğümüz deniz tertemiz ve o kadar berraktı ki bize "Akşama oturmaya gelin " der gibiydi... ( Otoparka parkederken gördüğümüz bir uyarı bizi acayip korkuttu :)






 Ve Bozcaadayız... Yaklaşırken uzaktan pek de bir hoş görünmüyor, sıradan görünüyor ama sonrası...  

Dinleyin bakalım :

Burayı en temelde bir kaç kelime ile anlatmak gerekirse; huzur, doğa, sağlık, şarap, doğal ürünler, samimiyet ve tabii ki ucuzluk. 

Herşey o kadar ucuz ki, bir anormallik aramaya başlıyorsunuz.. Kaça? diye sorduğumuz her soruya aldığımız cevapta, burada bir anormallik mi var, yoksa istanbulda bizi fazla mı ütüyorlar sorusunu aklımıza getirmedi değil?

Doğa güzelliği açısından, filmlerden fırlamış gibi.. Hangi film mi? hımmm??? mesela : Rina :)

El emeği ürünler çok yaratıcı ve güzel. Doğal ürünler ise muhteşem. Limon kekiğinin kokusunu duymalısınız. Ya da her türden reçeli tatmalısınız ( Mesela yeşil domates reçeli, karpuz kabuğu reçeli , gelincik çiçeği reçeli...vs. gerçi Egeliler bunlara alışıktır ama yine de belirtmekte fayda var) Ve tabii ki söylemeden olmaz,  Resimde de gördüğünüz Şükrü amca, .ok tatlı çok samimi... SÜper hatta :)




  Bir çok şarap ve şaraphane var. İki kişi az dediler, gezdirmediler şarap yapım fabrikasını. İlerde Bir grup bulup giricez, bekleyin ;)

Gelmek isteyenler için! Tekne turları da var adayı dolaşan , biz zaman sıkıntımız olduğundan , tercih etmedik . Aklınızda bulunsun. Bir de Ayazma diye bir yer varmış.. Denize girmek isteyenlere..! düşünülesi alternatifler.


Bozcadanın sokakları dar ama o kadar samimi ki anlatmak zor. Beyaz evler, rengarenk panjurlar, saksılarda renk renk çiçekler.. Cennet gibi!!! Keza ,insanları da bir o kadar samimi ve özellikle de kolye aldığımız devşirme teyze ve tabii ki Şükrü amca...



 Ve yemek zamanı. Bir çok sevimli restoran açısından seçim yapmak zor olsa da bize zengin menüsü ile LİMON RESTORAN uygun geldi.. Uzatmıcam, kesinlikle memnun kaldık.. değerlendirmelerimizi veriyoruz

***                                     

Ordorv  tabağı, kırmızı beyaz şarap, Çupra balığı, salata ( ki muhteşem tazelikteki sebzelerle yapılmış) ,Karpuz, Ortam, fiyat vs göz  önünde tutulduğunda bizim notumuz ortalama 8/10... 

**********

saat 15. Yeni yerler keşfetmek üzere dönüş yolu için iskeledeyiz.  Tabi bazı hediyeler de aldık...  Bunlardan bazılar da bir kaç çeşit şaraptı. Sevimli bir teyze yaklaştı ve dedi ki: şarapları kaça aldınız delikanlılar: fiyatını dedik. Sonra da diğer şarapları da gösterdik. "ama teyzecim bunlar biraz daha pahal "dedik. Teyze de sevimli sevimli güldü. " eee Oğlum, onlar Talay tabi..!" dedi..
 Bu arada Talay bize, şarap konusunda fabrikasını gezdiren, süreci anlatan ve bir çok  çeşit şarap tattıran şirketin adı... Adaya yolunuz düşerse bir gidin kapılarını çalın... Teşekkürler Talay. ( Duvarda latince yazan yazı derki, Gerçek şaraplarda gizlidir)





* Unutmadan, bugünkü gezimizi daha da kolaylaştıran Nivea 50+ faktörlü güneş kremine de teşekkürler. Onu almadan önce pişicektik. Siz siz olun almadan çıkmayın ;)!




Akşam Güneşi Rina                      

Batarken ufuktan bir akşam güneşi
Bırakıp gitmiştin beni sen sevgilim
Yıllar yılı oldu hala dönmedin geri
Ne olur ne olur ne olur dön bana
Bak batıyor yine akşam güneşi
Aşkımı dillerde gözümü yollarda
Kimsesiz bırakan şu gurbet ellerde
Sanki kara bulut seni saklıyor benden
Ne olur ne olur ne olur dön bana
Yine gölgelendi akşam güneşi
 Heredot demiştir ki" Tanrı, insanlar uzun ömürlü olsun diye Bozcadayı yarattı." Bu sözü günün birinde bir yerde duyarsanız şayet, Heredot halt etmiş diye düşünmeyin... Önce gidin görün, sonra hem Heredot'a hem de bize hak vereceksiniz. Hatta az bile söylemş diyebilirsiniz.

Doğru söylemek gerekirse tatilimizin bonus yerlerinden biriydi. Yola çıkarken muhakkak en az iki ada gezelim demiştik ama alternatif olarak duran Bozcaadyı, planımızda yer vermemizi sağlayan Ali (Çetin) Hoca'ya teşekkürlerimizi sunuyoruz..



 Bir kaç not ve tebrik. Bozcada kendini koruyan bir yer. İki önemli not: birincisi adada sadece kağıt kase kullanılıyor, naylon poşet yasak. ALKIŞLAR. bir de doğasını korumak adına, dağlarındaki kekikler bile toplanmıyor. Umarım hep bu güzellikte kalır..



Son olarak bozcadaya dair biraz bilgi:
* Egenin kuzey doğusunda bir ada
*yüzölçümü 38m2
*Nufusu 2354
*En uzan ulaşım mesafes 7 km
*Çevresi toplam 18 km


                                                                elveda.......



                                                    şu an blog yazarken...


                                              Akın isterse gider.. Zorlamaya gerek yok..



VE ayrılıken aslında BOZCAADA'dan değil KENDİMİZDEN mi uzaklaşıyoruz ne.. Seni özleyeceğiz Bozcaada.. 

A-D

( bir sonraki durak net değil, ama süpriz yerler olabilir.. bizim bile bilmediğimiz. Bir de bir önceki blogda az resim vardı, onu da en kısa zamanda tamamlayacağız)



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder