6 Temmuz 2012 Cuma

Son Altı Saat...

Heyecanın yalnızca bir Serdar Ortaç şarkısı olmadığı saatlere girmiş bulunmaktayız iki öğretmen iki hemşeri iki kardeş... Daha dün gibi 2011-2012 eğitim öğretim döneminin başlangıcı ve Plevne' de seminerdeydik ikimiz. Birbirinden habersiz birbirine yakın olan iki insan nasıl olur sorusuna en güzel örnekmişiz de bilmiyormuşuz o güne kadar. Sonra işte okulun merdivenlerinde ikimiz birbirimize bakmadan yürüyorduk ve çarpıştık, kitaplar yere saçıldı, o an göz göze geldik ve... Sonrası malum... Sonrası fark ediş... Sonrası iyi ki...

 'Hemşeri hemşeriyi gurbette üzer' sözüne hiç aldırış etmeden bir bağ kurduk aramızda ve nargile sohbetleri başladı, kah eğitim sisteminin üzerindeki dumanı kaldıracak yöntemleri tartıştık kah nargilenin elma buğusunda kendimiz duman olduk... Derken iş arkadaşlığımız başladı, ardından Taksim eğlenceleri, akabinde Gazi Mahallesi ve bir baktık ki Farkedenler Kulübü diye bir farkındalık ortaya konulmuş. Sizlerin de dediği gibi iyi ki de olmuş...

 Carpe Diem başka da birşey demiyem gibi bir felsefemiz olmadı hiçbir zaman lakin birlikte her anı en iyi şekilde değerlendirmek için çaba harcadık ve bunu da her zaman başardık. Eğlendik, eğlendirdik, keşke değil hep iyi ki' ydik... Zaman zaman tamam belki de bolca bir zaman oldukça zor zamanlara da düştü yolumuz ama en karanlık anlarda bile mutlaka aydınlanacak bir ışık bulduk.

 Ve birlikte onca yol yürüdükten sonra bir baktık ki koca bir seneyi devirmişiz, e başarıyla, mutlulukla, keyifle biten bir seneyi öyle hiçbir şey yapmadan bitirmek insafsızca olurdu bizce ve şimdi bu uğurda çıkacağımız yolun arefesindeyiz. Çok şey görme, çok yer gezme, çok insan görme, çok eğlenme, çok öğrenme niyetindeyiz. Aslında tüm bunları başaracağımızdan da eminiz. O yüzden bizi takip etmeye devam edin. Coming Soon...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder